TÜRKİYE’DEN BEAUX – ARTS’DA EĞİTİM GÖREN YEDİ MİMAR VE BELLİ BAŞLI ESERLERİNİN İNCELENMESİ

İlk 1648’de Kardinal Mazarın tarafından Fransa Paris’te kurulmuş olan Êcole Des Beaux-Arts sanat okulu mimar, ressam ve heykeltraş kısaca sanatçı yetiştirmeyi hedeflemiş bunu ön planda tutan çok önemli bir kurum olarak kabul edilmiştir. Fransa’daki bu okulda eğitim almak için dünyanın her yerinden gelen mimar adayları, okuldan mezun olmalarıyla beraber okulunun öğretilerini kısa zamanda yayılmasını sağlamışlardır. okulu, çoğunlukla ya klasizm ekolü olarak, da 18. yüzyılın neoklasizminden ilham alan akademizmin ifadesi düşünülür. Farklı dönemlerde farklı öneme sahip ola okulun, mimari tasarımlarında dört ana kavram belirleyici olmuştur. “ Partı”, “Caractêrê”, “Composition” “Economie” dir. Batılılaşma dönemi ile birlikte, Avrupa’ya özelikle de Paris’e öğrenci gönderilmiş, bununla kalmayıp, karşılıklı açılan elçilikler ilişkilerin pekişmesi sağlanmıştır. Ecole Beaux-Arts’tan esinlenerek yaratılan kurum, pratikte dünyaya çağdaşlığa açılma sürecine girmiş Osmanlı İmparatorluğu’nun durumunu sanatta da, resmî yönden belgelemiş olmaktadır. İstanbul diğer ülkelerde programının benzeri pek okulun açılması, 19. Yüzyıl sanatının merkezinin artık Paris olduğunun en kanıtıdır. Hatta okullar açıldıktan sonra bile, okullarında görmek yalnızca Türk öğrenciler değil, aynı Avrupa kıta ülkelerinden bile ayrıcalık haline gelmiştir. Türkiye’den Paris’teki okulunda mimarlık eğitimi sadece yedi gitmiştir. Bunların kısmı Avrupa’nın ülkelerinde yaptıkları eserlerle plana çıkmıştır.